Skip to content Skip to footer

Sabah uyanır uyanmaz kokusuyla güne başlatan, sohbetlerimize eşlik eden, enerji veren eşsiz içecek kahve, aslında minik bir meyvenin içindeki tohumlardan, yani kahve çekirdeğinden elde edilir. Peki, bu küçük kahve çekirdeği nasıl oluyor da dünyanın en popüler içeceklerinden birine dönüşüyor? Bu makalede, kahve çekirdeğinin ne olduğundan çeşitlerine, işlenmesinden fincanımıza kadar olan yolculuğuna değineceğiz.

Kahve Çekirdeği Nedir? Bir Tohumun Hikayesi

Kahve çekirdeği, aslında Coffea bitkisinin meyvesinin içinde bulunan tohumdur. Bu meyve, genellikle “kahve kirazı” olarak adlandırılan, kırmızı veya mor renkli, kiraza benzer bir yapıdır. Her bir kahve kirazının içinde genellikle iki adet, yassı yüzeyleri birbirine bakan kahve çekirdeği nedir? Ve nasıl bulunur. Teknik olarak bir fasulye olmamasına rağmen şekil benzerliğinden dolayı “kahve çekirdeği” olarak adlandırılmıştır.

Kahve çekirdeğinin yolculuğu, kahve bitkisinin ekimiyle başlar. Yeşil (işlemden geçmemiş) bir kahve çekirdeği toprağa ekildiğinde, doğru koşullar altında yeni bir kahve ağacı filizlenebilir. Bu da kahve çekirdeğinin aslında bir tohum olduğunu en açık şekilde gösterir.

Başlıca Kahve Çekirdeği Çeşitleri

Dünyada birçok kahve çekirdeği çeşidi bulunsa da, ticari olarak en yaygın ve bilinen iki ana türü vardır:

1. Arabica Kahve Çekirdeği

Arabica çekirdeği, dünya kahve üretiminin yaklaşık %60’ını oluşturur. Genellikle yüksek rakımlarda yetişir ve daha hassas, karmaşık bir lezzet profiline sahiptir. Daha az acı, daha aromatik ve meyvemsi, çiçeksi notalar barındırır. Asidite oranı Robusta’ya göre daha yüksektir ve kafein oranı daha düşüktür.

2. Robusta Kahve Çekirdeği

Robusta çekirdeği, dünya kahve üretiminin yaklaşık %30-40’ını oluşturur. Daha düşük rakımlarda ve sıcak iklimlerde yetişmeye uygun, dayanıklı bir türdür. Daha yoğun, sert ve topraksı bir tada sahiptir. Kafein oranı Arabica’ya göre daha yüksektir ve bu da ona daha güçlü bir “vuruş” verir. Espresso karışımlarında sıklıkla krema oluşumuna katkıda bulunmak için kullanılır.

Bunların dışında daha az yaygın olan Liberica ve Excelsa gibi türler de bulunur ancak ticari üretimde daha küçük bir paya sahiptirler.

Kahve Çekirdeği Nasıl İşlenir?

Hasat edilen kahve kirazları, içindeki kahve çekirdeğini ortaya çıkarmak için çeşitli işlemlerden geçirilir. Bu işlemler, çekirdeklerin son tadını ve aromasını büyük ölçüde etkiler. Başlıca işleme yöntemleri şunlardır:

1. Kuru İşleme (Doğal Yöntem)

En eski ve geleneksel yöntemdir. Toplanan kahve kirazları, çekirdeklerinden ayrılmadan doğrudan güneşte kurumaya bırakılır. Kuruma sırasında meyve etinin şekerleri çekirdeğe geçer ve kahveye daha tatlı, dolgun bir tat profili kazandırır. Su kaynaklarının kısıtlı olduğu bölgelerde sıklıkla tercih edilir.

2. Islak İşleme (Yıkanmış Yöntem)

Bu yöntemde kahve kirazları önce pulptan (meyve etinden) ayrılır. Ardından çekirdekler, üzerlerindeki yapışkan tabakanın (musilaj) çözünmesi için fermentasyon tanklarında bekletilir ve ardından yıkanır. Bu işlem, kahveye daha temiz, parlak ve asidik bir tat profili verir.

3. Bal İşleme (Honey Process)

Hem kuru hem de ıslak işleme yöntemlerinin özelliklerini birleştirir. Kirazın meyve etinin bir kısmı çıkarılır ancak çekirdekler, üzerinde kalan yapışkan tabaka (bal gibi) ile birlikte kurutulur. Bu yöntem, kahveye tatlılık ve daha dolgun bir gövde kazandırır.

Bu işlemlerin ardından kurutulan kahve çekirdeği (yeşil kahve), depolanmaya ve ihraç edilmeye hazır hale gelir.

Yeşil Çekirdekten Fincana: Kavurma ve Öğütme

İşlenmiş yeşil kahve çekirdeği, fincanımızdaki o eşsiz lezzete ulaşmadan önce iki önemli aşamadan daha geçer:

1. Kahve Çekirdeğinin Kavrulması

Yeşil kahve çekirdeği, kendi başına tat veya aroma barındırmaz. Asıl lezzet ve aroma, çekirdeklerin yüksek ısıda kavrulmasıyla ortaya çıkar. Kavurma işlemi, çekirdeklerin rengini, hacmini ve yoğunluğunu değiştirir. Açık, orta veya koyu kavurma gibi farklı dereceler, kahvenin tat profilini önemli ölçüde etkiler. Daha açık kavrulmuş kahveler daha asidik ve meyvemsi notalar taşırken, koyu kavrulmuş kahveler daha bitter ve isli tatlara sahip olabilir. Kavurma sırasında “ilk çıtırtı” (first crack) ve “ikinci çıtırtı” (second crack) gibi sesler, kavurma derecesini belirlemede önemli ipuçlarıdır.

2. Kahve Çekirdeğinin Öğütülmesi

Kavrulmuş kahve çekirdeği, demleme yöntemine uygun olarak öğütülmelidir. Türk kahvesi için çok ince, espresso için ince, filtre kahve için orta, French Press için kalın öğütme dereceleri tercih edilir. Öğütme derecesi, suyun kahveyle temas süresini ve dolayısıyla kahvenin lezzetini doğrudan etkiler. Taze öğütülmüş kahve, aromasını ve tazeliğini en iyi şekilde korur.

Leave a comment